DİĞER
"Modernleşmenin, görsel bilinci yaratan bir öğe olmanın ötesinde, egemen ideolojileri dönüştürücü etkisi ve onlarla kurduğu diyalektik ilişkiyi bir zihniyet öğesi olarak belirlemesi, Wendy Shaw’un kitabının en büyük başarısı. Bizde gerçek bir 19. yüzyıl çalışmaları alanı olsa, bu ilişkinin daha dramatik boyutlarının gösterilebileceğini bilmek gerek."
"Edebiyat tarihinin yasaları hatırlama değil, aksine, unutma üzerinden işler. Tüm metinleri hatırlamak, hatırlatmaya devam etmek mümkün değildir. Her ne kadar edebiyat tarihinin yasaları unutmayla işlese de, Türkiye’de son 20 yılda “edebiyat mezbahası”ndan kurtarılan metin sayısında ciddi bir artış oldu. Unutturmanın değil, hatırlatmanın makbul bulunduğu bir dönemdeyiz."
"İslamcılık ideolojisine ilişkin sosyo-politik tarih analizini süreklilik-kopuş içerisinde ve tarihsel gelişmelerin neden olduğu karmaşık katmanları ve ilişkileri göstererek sürdüren kitap, Batılı ülkelerin 19. yüzyılda başlayan ‘İslam siyasetleri’nin politik nedenlerini izah ediyor."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Dünya edebiyatı üzerine düşünürken 'edebi değer', 'edebi zevk' ve genel anlamda 'değer yargısının' değişken olduğunun ve objektif bir yönü olmadığının da farkında olmak gerekir. Bu yönüyle edebiyat eleştirisinin de kendi oluşturduğu bir ideolojisi olabiliyor. Örneğin Thomas Mann en azından Amerika’da, 1950 ve 1960’larda Kafka’dan daha seçkin bir yazar olarak değer görürken, şimdi hem popüler kültürde hem de akademide daha az görünen ve incelenen bir yazar."
Dünyanın önde gelen edebiyat eleştirmenlerinden Harold Bloom, 89 yaşında dünyaya veda etti
Notre Dame’ı yıkan yangın simgesel düzeyde, hem Jung’ın kolektif mistik ruhunda hem de Freud’un bilinç katmanlarında başlamış bir yangının ilk habercisi olabilir...
Mathias Énard, çağımızdaki medeniyet çatlamasını ve bunun yarattığı melankoliyi romancılık dünyasının ekseni hâline getirmiş. Bu kopuşu tamir etmeye çalışıyor...
“Millî”lik başından beri bir inşa ve yerel olanın bastırılması ile işleyen bir inşa. Dolayısıyla insanın aynı anda hem yerli hem millî olabilmesi için, Schrödinger'in kedisi kadar marifetli olması gerekir
Olcay Akyıldız ile modern Türkçe Edebiyat, seyahat edebiyatı, oryantalizm, oksidentalizm, ötekilik, edebiyatta toplumsal cinsiyet ve cinsellik üzerine çalışmalarını konuştuk...
Muktedirlerce yazılmamış tarih ve tarihin unuttuklarını hatırlatan edebiyat gösteriyor ki biat etmeyen yazarlar ve öğretmenler varlar, buradalar ve belli ki “suç” işlemeye devam edecekler
Hepimiz, kendi kimliklerimizin kıyısında dolaşıyoruz şu sıralar, galiba. Yaralarımız derin, merakımız o ölçüde uyanık. Cemil’in sergisini gezerken, bir merak uyanıyor içimde. Oryantalizm bitmedi mi, geçmişte kalmadı mı? Yoksa hâlâ bizimle mi?
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.